Search on this blog

Search on this blog

Ergenler içinde bulundukları dönem sebebiyle bazen dürtüsel ve öngörülemez davranışlar sergileyebilirler. Bu gibi durumlarda ebeveynler ve eğitimciler sabırlı, anlayışlı, sağlam ve tutarlı bir tavır göstermelidir. Aşağıda davranış bozukluğu gösteren ergen bireylere nasıl yaklaşılması ile ilgili birkaç öneride bulunacağız.

Olumlu Davranışlara Destek: bu yaklaşım olumsuz davranışların altında yatan nedenleri anlamayı ve olumlu davranışları da pekiştirerek desteklemeyi içerir. Ergenlerle iletişimde olumlu davranışları takdir ederek, pekiştirerek desteklemek ve davranışa yönelik alternatif seçenekler sunarak iletişim kurmak onlarda bu olumsuz davranışlarda değişikliğe gitmeye yardımcı olabilir (1).

Bireyselleştirilmiş Yaklaşım: Davranış bozukluğu yaşayan her ergenin ilgili davranışı gösterme sebebi farklı ve bireyseldir. Bu noktada davranışta uzatmaya gidilebilmesi için onun kişisel ihtiyaçlarını, ilgi alanlarına motivasyonlarını tanıyıp uygun müdahale stratejilerini geliştirmek önemlidir (2).

Empati ve Dinleme: Ergenlerin bakış açılarını anlayabilmek, onlarla empatik bir dille iletişim kurmak aranızdaki güveni oluşturup korumak adına kritik roldedir. Bunu sağlayabilmek için onlara anlaşıldıklarını hissettirmek, aktif dinleme tekniklerini kullanmak, empatik cevaplar vermek yardımcı olabilir (3).

Sınırların Belirli ve Tutarlı Olması: sınırların belirgin, tutarlı biçimde oluşturulması davranış bozukluğu yaşayan ergenler için güvenli bir ortam sunar. Bu şekilde oluşturulan sınırlar ergenlere nelerin kabul edilebilir olduğu ve olmadığı konusunda öğretici olur (4).

Kriz Yönetimi: ebeveyn ve eğitimcilere krizleri yönetme konusunda becerilerinin iyi olması ergenlere de rol model ve örnek teşkil edebilir. Bu sebeple ergenlerle iletişim halindeki bireylerin kriz yönetimi, kriz müdahalesi eğitimi almaları onların zorlayıcı davranışları ile mücadele edilmesi konusunda önem taşır (5).

Bilişsel Davranışçı Teknikler: Bilişsel davranışçı ekol düşünce, duygu ve davranışlarımız arasındaki ilişki anlamaya çalışır. Birey bu kavramı idrak ettiğinde düşüncelerini düzenleyerek davranışlarını da kontrol etmiş olur. Dolayısıyla ergen birey düşüncelerini daha sağlıklı bir şekilde yönetme ve daha sağlıklı davranışlar sergileme becerilerini kazanabilir (6).

     Sonuç olarak davranış bozukluğu gösteren ergenlerle iletişim kurarken şunlara dikkat edilirse faydalı olabilir:

  • Geliştirilmesi gereken davranışın nedenlerini anlayabilmek için çaba göstermek.
  • Ergenle iletişimi açık, güvenli ve tutarlı şekilde kurmak.
  • Ergen bireye karşı oluşan beklentileri gerçekçi koşullarda tutmak ve bu beklentilere sadık kalmak.
  • Gösterilen olumlu davranışları takdir etmek, pekiştirmek ve bu davranışları fark etmek.
  • Ebeveyn ve eğitimciler açısından ergen bireye destek olmak ve sabır göstermek.

KAYNAKÇA

  1. Sugai, G., & Horner, R. H. (2006). A promising approach for expanding and sustaining school-wide positive behavior support. School Psychology Review, 35(2), 245-259.
  2. Mayer, G. R., Lochman, J. E., & Van Acker, R. (2005). Introduction to the special issue: Cognitive-behavioral interventions with students with EBD. Behavioral Disorders, 30(3), 197-212.
  3. Rogers, C. R. (1967). On Becoming a Person: A Therapist’s View of Psychotherapy. London: Constable.
  4. Barkley, R. A. (1997). Defiant Children, Second Edition: A Clinician’s Manual for Assessment and Parent Training. New York: Guilford Press.
  5. Colvin, G., Sugai, G., & Patching, B. (1993). Pre-correction: An instructional strategy for managing predictable problem behaviors. Intervention in School and Clinic, 28(3), 143-150.
  6. Kendall, P. C. (Ed.). (2011). Child and Adolescent Therapy: Cognitive-Behavioral Procedures. New York: Guilford Press.