
Kıskançlık bireyde korku ve endişe uyandıran bir durumdur. Bireyin, sahiplendiği benimsediği bir kisi veya bir objeyi bir başkasıyla paylaşamama durumunu ifade eder. Bu duygu bireyin sahiplendiği kişi veya objeyi yitireceği endişesiyle tetiklenir.
Kıskançlığın neden oluştuğuna dair birtakım açıklamalar mevcuttur:
- Evrimsel Görüş: Kıskançlığa evrimsel görüş perspektifinden bakacak olursak, insanlar üremeye ve çoğalmaya devam etmek adına eşlere sahip olmalıdırlar ve bu eşe sahip olma durumunun devam etmesi için kıskançlık geliştirerek kendi soylarının devam etmesi durumuna adapte olmuşlardır. Evrimsel perspektif kıskançlığa bu şekilde bir açıklama getirmiştir(1).
- Bağlanma Görüşü: Bireyin doğduğu andan itibaren geliştirdiği birtakım bağlanma şekilleri vardır ve kıskançlığın bu bağlanma durumlarıyla etkisi olduğu düşünülmektedir. Güvensiz bağlanmaya sahip bireyin daha fazla kıskançlık tutumu geliştirebileceği düşünülmektedir(2).
- Sosyal Karşılaştırma Görüşü: Bireyler kendi tutum davranış ve başarılarını değerlendirme amacıyla etrafındakilerle karşılaştırma eğilimindediler. Bu tutum da kıskançlığı ortaya çıkaran sebeplerden biri olarak düşünülmektedir(3).
- Düşük Özsaygı Durumu: Bireyin kendisini diğerlerinden daha değersiz hissetmesi düşük özsaygıya sahip olmasının sonuçlarından biridir. Bu düşük özsaygı durumu da kıskançlığın oluşmasında etkili olabilir.
Kıskançlık aslında doğal ve normal karşılanabilir. Fakat bireyin etrafındakilere ve ilişkilerine zarar verecek bir zemin yaratmaya başladığında kıskançlığın bir sorun olabileceğinden bahsedebiliriz. Kıskançlığın kontrolsüzce yaşanması ilişkilerde huzursuzluk, güven sorunları ve çeşitli problemlere neden olabilir.
Ölçülü seviyede kıskançlık her ne kadar bireyin ilişkisine değer verip sahiplendiğini gösterse de derecenin artması şiddete kadar gidebilecek durumlara yol açabilir.Belirli bir seviyede kıskançlığın ilişkide bir takım iyileştirici tutumlar yaratabileceği bazı araştırmalarda görülmüştür. Fakat zarar verici boyutlara ulaşan kıskançlık kişinin hem kendisini hem partnerini pek çok açıdan olumsuz etkileyebilir.
Nihayetinde kıskançlık pek çok faktöre bağlı değişip gelişebilen karmaşık bir süreçtir. İnsana huzur ve sahip olabilirler mono hayatlarında ve ilişkilerinde sürdürebilirler fakat asıl önemli olan bu durumun derecesidir. Kontrollü ve Ölçülü bir kıskançlık seviyesi ilişkilerde iyileştirici sürdürdü bir faktör olarak karşımıza çıkabiliyorken bunun kontrolsüz olması pek çok soruna bir kişinin hem kendine hem de çevresindekilere zarar verici bir halimi boyuta gelmesine sebep olabilir.
Eğer ki kişi veya çevresindekiler ölçülü olmayan veya yüksek ve sağlıklı olmayan bir kıskançlık durumuyla karşı karşıya kaldığını ve bu durumun onları kötü etkilediğini düşünüyorlarsa başa çıkabilmek adına bir uzmandan destek almaları önerilir.
KAYNAKÇA
- Buss, D. M. (2000). The dangerous passion: Why jealousy is as necessary as love and sex. Free Press.
- Shaver, P. R., & Hazan, C. (1993). Adult romantic attachment: Theory and evidence. In D. Perlman & W. Jones (Eds.), Advances in personal relationships (Vol. 4, pp. 29-70). Jessica Kingsley Publishers.
- Festinger, L. (1954). A theory of social comparison processes. Human relations, 7(2), 117-140.